SİZ DE GERCE KÖYÜ VE GERCELİLERLE İLGİLİ ŞİİRLERİNİZİ GÖNDERİN

 sabitince@hotmail.com veya gercekoyu@hotmail.com  e mail adreslerine gönderin yayınlayalım.

 

         ÖZLEDİM

Ada tarlada yetişen kavunları,

Bozatın başından çıkan buğdayı,

Pohurlu tepede yetişen baklayı,

Yukarı çeşmeden akan suları,

 

Hakkı emminin koyunlarını,

Sinsin oynanan düğünlerini,

Dalle emminin köpeklerini,

Hacıkanin kırık leblebilerini,

 

Koca derede yetişen ay çiçeğini,

Tarlayı işleyen tarla böceğini,

Hasan amcanın içtiği içeceği,

Köyümün montofon ineklerini,

 

Tarlada yalnız çalışan Urhuya ebemi,

Kara sabanla düzü süren dedemi,

Vatanın hası  güzel köyüm Gerceyi,

Güzel hikayeler anlatan Codu dedeyi

 

Elmaların iyisini yetiştiren garip Hazimi,

Motorunu rektefe eden Memet emmiyi,

Genç yaşta hayata veda eden Muhsini,

Arsa dağıtan eski muhtar kör Kazımı,

 

Hacının Osmanın hakiki kovan balını,

Ada tarladaki Nasuhun sögüt  dalını,

Cenazelerin koydukları salaca taşını

Hatice bacının pişirdiği sütlü aşını,

 

Mustafa emminin tarihi hikayelerini,

Hacı Süleyman ın asma üzümlerini,

Haydarlı ile Hamzallının dövüşlerini,

Ahmet emminin herkese sövüşlerini,

 

Musa emminin lüks landrover cipini,

Hıdırın kızının buzağı bağladığı ipini,

Emin amcanın başına giydiği kepini,

Yağmur amcamın kara enik itini,

 

Kızlar damı denen tarihi yeri,

İbrahim emminin alnının teri,

Burnuma tütüyor ören yeri,

Kamilin oğlu Vahdeti,Muzafferi,

 

Viran olan okuduğum güzel mektebi,

Peynir suyuna konan kara sinekleri,

Giydiğim  pantolonunun yırtık cebini,

Dere bağda yetişen çeşit çeşit üzümleri,

 

Taşıma yapmak için alınan BMC”leri,

Birbirine iddiayla alınan traktörleri,

Haydarlının aldığı sarı  gıles biçeri,

Dul karılar için çekişen dul erkekleri,

 

 

 Analarımızın taktığı yazma baş örtüsünü

Efe dayıyı köyümün yıllanmış bağ bekcisini

Maser ustanın kahvedeki yanmayan gazlı lüksünü

Dügünlerde katılan kızlarımızın gelinlerimizin süsünü

 

Biliyoruz ülke değil insan fani

İnşallah sıkmamışım okuyanları

Hüseyin hasret saçmalatır insanı

Nerde Haydarlının karakaşlı Haydarı

 

HÜSEYİN KARACAN  SİVAS/ŞARKIŞLA

 

 

 RUKİYE

 

Duydum amcamın kızı rahmetli olmuş

Gözü kör olası kamyon altına almış

Daha yeni stajerliği bile kalkmamış

Ağlama amcam kaderi böyle imiş.

 

Genç yaşta girdi kara toprağa

Allahtan sabır geride kalanlara

Daha doymadı gençlik çağına

Allahım koysun en yüce makamına

 

Öğrencileri arkasından ağlayıp durur

Kamyon Saray kentte gülümüzü soldurur

Müdürü masasına bir tek gül kondurur

Televizyonlar bu acı haberi hemen duyurur.

 

Allah mekanını cennet ,nur eylesin

Rukiye ye vermediği ömrü diğerlerine  versin

Yaradan bir daha böyle acı kimseye göstermesin

Bilemedi yol buz imiş kayıp kamyona vursun

 

Duyunca haberi içim sızladı

Aceba can verirken neler söyledi

Cenazeye katılanlar rahmet diledi

Ağladılar göz yaşları sele döndü.

 

Konya Selçuk üniversitesinde okudu

 Yasini şerif okunarak toprağa kondu

Mesleğe başlayalı iki buçuk ay oldu

38 HH 511 nolu araç mezarı oldu

 

Ayşe,Güzin ve de Rukiyi  Rahmetli olmuş

Birsen arkadaşları hasta haneye kaldırılmış

Duydum kamyoncu baş sağlığına gelmiş

Mezarının üzerine gelin duvağı konmuş

  

Ağlarım içim sızlar

Ne hallerle okutuldu kızlar

Yola saçılmış tüm odunlar

Ateş düştüğü yeri yakar.

 

                    Hüseyin KARACAN

ALMANYA

 

 Almanya karnımızı doyurdu

 Türk kardeşlerime yurt oldu

Çoğunun cenazesi geri geldi

Olan bizim yeni nesile oldu

 

Kızlarımız hanslarla evlendi

İki senede bir izene geldi

Oğluna akrabasının kızını aldı

Ya nişanda ya düğünde bozuldu.

 

Vatan karınımızın doyduğu yer dediler

En kötü işleri Türk işcisine verdiler

Sığınmacılar ülkemizi çok kötülediler

Birinci değil üçüncü nesli de yediler.

 

Lacivert elbiseler,kravat gözünde gözlük

Hava olsun diye borç mersedese bindik

Borcunu ancak ömrümüzle ödedik

Düşünmedik ki biz gurbete neden geldik.

 

Dilimiz kültürümüz kaynadı gitti

Evlendiği kızı orada sokağa attı.

Beyaz zehire çocuklarımızı kattı

Paraları da kapkaççılara gitti

 

Yıllardır kardeşlerimizi  göremez olduk

Askere gitmemek için Alman yada kaldık

İşçi olalım diye vatandaşlık tanda olduk

Irkçıları  kendimize düşman bulduk.

 

 Saz,caz,kumar ve de meyhaneler

Kalmadı köyümde seksen haneler

İnanmıyorum o nesil geri döner

Bir gün uçağın kuyruğuna biner

 

Para matiklere bile oyun ettiler

Çeşitli şekilde oralara gittiler

Esrar,eroin kokain bile sattılar

Genç yaşta hapislerde yattılar.

 

Soruyorum falan nasıl dır diye

Bir gün köye döner mi geriye

Köydeki tarlayı vermiş bedavaya

Yanılmayın bizlere attıkları havaya

 Mark yuro oldu  büküldü belleri

İğneden ipliğe hepsine zam geldi

Çocuklar kendi kültürlerini bilmedi

Vatan hasretinden yüzleri gülmedi

Çoğu sakatlandı iş göremez oldu

Bazıları da çalışamaz raporu aldı

Hastalıktan değil kitabına uydurdu.

Bizden önce onlar Avrupalı oldu

 

Almanya,Fransa ve de Hollanda

Duyunca hoş geliyor insanlara

İşçilerimi su yerine içiyor bira

Olur mu uyum sağlanmasa onlara

 

Avrupa da sağcı,solcu dediler

Camilerimizi bile  bile böldüler

Kimine şucu,kimine bucu koydular

Birde o şekilde işçilerimizi soydular.

 

Anadolunun kara yağız gençleri

Hüseyin düzeltemezsin bu işleri

Bir gün insanlarla dolu Gerceyi

Özlüyorum inanın o güzellikleri

 Hüseyin KARACAN

   

 

GERCE BİLMECESİ

 

 Köyün en üstündeki ev onun evi.

Bütün köpekleri.boğardı köpekleri.

Severdi Hasan,Rıza vede Selimi.

Yıllarca kahrını çekti,makbule bibi.

 

Yıllar önce bir olay geçti başından

Ne zorlukla aldı Nadeyi,Anşılıktan

İmal,Ali,Fadime bazıları çocuklarından

Bu ara zor günler geçiriyor hastalıktan.

 

Düze giden yolun solunda durur.

Yıllardan beri koyun,kuzu bulundurur.

Neşet,Samet,Avhı,Hakverdi çocuklarıdır.

Ayşe teyzemle bir evde yalnız oturur.

 

Rahmetli devamlı alkol alırdı.

Cafere dillere destan düğün yaptırdı.

Trafik kazası sonunda Havayı yanına aldı

Komşuluğu bulunmaz çok iyi bir insandı

 

Yıllarca yurt dışında çalıştı

Lafları hep dobra,dobraydı

 

 

 

ÇİFTÇİ

 

 

 

Mazotu petrole zor götürür.

Kırık römorkunu tamir ettirir.

Apti de ki vermez mazot veresiyedir.

Sür kozaklıdaki petrole Allah ne gösterir.

 

Veresiye mazot istedi azar yedi

Elini öpmeyeceğinin ayağını öptü.

Getirdiği teselli köylüme yetti

Alınca mazotu Gerce ye hareket etti

 

Vidası kırılır yedek parçası bulunmaz.

Elindeki,yüzündeki kara hiç çıkmaz.

Dört dercedir gözlüğü sıkışmazsa takmaz.

Nasırlaşmış elleri ateş bile yakmaz.

 

Çenesi iyidir beş kişiye laf yetiştirir.

Düğüne takmaya çeyrek altın götürür

Buğday para etmez ömrün bitirir

Su motorunu tarladan hırsızlar yürütür.

 

Farları yanmaz kabloları tutuştu.

Ha gayret Almancınız yetişti.

Allah aşkını tarla beyanınız neydi

Pover pompası yağı dışarı verdi

 

Çok iyisiniz çok sabırlısınız ,köylülerim inan

Yamansınız atom karıncalar yaman

Vermiyor mu pancar parası devlet baban

Çıldıracak gibi oluyor mahsül bitmeyince insan.

 

Sakalı uzamış batar yüzüne

Korkar kızamazlar elin kızına

Koyunlar basmadan dere bağına

Bir şey denmiyor ki büyük ağama

 

Misafiri yardıma gelir bir…..dan çakmaz..

Batırma traktörü çamura dozersiz çıkmaz.

İyi gün dostları darda yüzüne bakmaz.

Suyu çok akıtma yukarıdakiler akmaz.

 

Traktörünün boyası hiç kalmamış.

.Bankaya krediye gitmiş para almamış

Bir gün doyasıya çiftçi köylüm gülmemiş.

Hüseyin de köylüsünün halini bilmemiş.         Hüseyin KARACAN

 

SABİTE SİTEM

 

Bir kaç şiir yazdık köyümüze

Yayınlanmadı geçmedimi eline

Hasretimi gideriyor köylümle

Her gün bakıyorum  boş siteye

 

Mahrum etme köylümü hasletlerinden

Bir şey anlamıyorsan yaz,şiirlerimden

İstiyorsan yeniden yazıp gönderiyim ben

Geçmem asla gercedir köyümden.

 

Köy,köyüm doğduğum büyüdüğüm yer

Bilmeyenler altı üstü bir köy der

Bende suyu,aşı ekmeği,emeği var

İnşallah sabit bunları yayınlar

Hüseyin karacan